30 oldum…
Yirmili yaslarim geride kaldi… Inanamiyorum. Hic kimse bana bu kadar cabuk gececeginden bahsetmemisti 🙁 Neden daha önce söylemediniz? Zamani hala geri alamiyoruz degil mi? Ee ama hani nerde bilim, uzay ve teknoloji cagi!
Sanirim önümüzdeki bes yil boyunca yasin kac sorusuna 29 olarak cevap veren o yas takintisi olan kadinlardan biri olacagim, elimde degil, otuz diyemem! Hele otuz bir otuz iki falan allah muhafaza…
Artik kimse kücük gösteriyorsun da demiyor, yasim hakkindaki tahminler 25’ten basliyor; nerde kaldi kulübe girerken yas soran bodyguardlar!?
Niyeyse etrafta bir yalan dolasiyor ki “kadinlarin en güzel yaslari otuzlariymis”. Söyler misiniz, buna nasil inanabiliyorsunuz? Bekar gezdiginiz, arkadaslarinizla istediginiz gibi takildiginiz, keyfinize ve kesenize göre gezip tozdugunuz, kariyerinizle ilgili kararlari daha cabuk alabildiginiz, sacinizi, kilonuzu, kiyafetlerinizi istediginiz gibi degistirebildiginiz yirmili yaslarinizi nasil elinizin tersiyle itersiniz pardon!
Otuz olunca gelen evli degilsen evlen baskisi, evli ama cocuksuzsan ‘biyolojik saatin de geldi geciyor’ imalari, evli ve cocukluysaniz ‘ee cok gecmeden bir de kardes mi yapsaniz acaba’ talepleri, ev isleri, kariyer baskisi, katlanilan mobbingler, biriktirilmeye calisilan paralar, ödenmeye calisilan ev kredileri, azalan arkadaslar, cogalan cikarcilar, degisen dünya ve sabit kalan hayatiniz! Otuzlar böyle arkadaslar benim gözümde! Bunu nasil sevmemi beklersiniz ya da siz nasil seviyorsunuz allah askina?
Hissettigin yastasin demeyin bana simdi sakin! Kirisan göz cevrem, biraksam hemen kilo alacak bünyem, gittikce evcimenlesen ruhumla hic 18 yasindaymisim gibi durmuyorum bence. Katiksiz 30 yas belirtisi bunlar…
Otuzumdan sonra kariyerimde daha cok ciddiye alinirmisim, bugün bir arkadasim (kendisi daha 25 yasinda!) söyledi bunu bana, aklinca avutuyor. Yahu bir insana neden hürmet gösterirsin, sözünü dinlersin bi düsünün! Deyimi bile var ‘yasina hürmet ediyorum’ diye. Etmeyin efendim hürmet falan, ben kalayim yirmilerimde, siz de benim sözümü dinlemeyin!
Düsünüyorum, düsünüyorum iyi bir yan bulmaya calisiyorum yeni cagima dair. Belki bir iki tane… Hani daha olgun daha tecrübeli olmakla alakali olanlar… Gecen on yilda yaptigim hatalardan ögrendiklerim, gecen on yilda kendime katabildiklerim, gecen on yilda edindigim dostlar beni daha ayaklari yere basan bir kisi yaptilar kabul.
On yil önce Eskisehir’de yasayan, okuyan, tek derdi finalleri, vizeleri, ödevleri olan o gencecik kizin basina gelen onca sey. Okulu bitirmesi, Istanbul’a tasinmasi, sekiz yillik Istanbul macerasi, imkansizdan gercege evrilen hayalleri, sonra kendini birden Almanya’da yasiyor buluvermesi… Sahiden tüm bunlar 3650 gün icinde mi oldu!!
Bir önceki on yila bu kadar sey sigdiysa demek ki yeni on yilimda en az bu kadar sey sigdirmaliyim. Madem 30 kacinilmaz, onu unutulmaz yapmak icin calismaliyim sanirim.
Kendimden baslayarak herkesi, dünyayi daha cok sevmeliyim. Daha cok sükretmeli, daha cok yardim etmeliyim. Daha cok okumali daha cok seyahat etmeliyim.
Zaman en kolay tüketilen sey hayatimizda; onu bosa harcamadan yasamaliyim. Daha cok gülmeli, daha cok eglenmeliyim. Hayatimdaki insanlara daha fazla önem vermeliyim ama bana önem vermeyen insanlari da silebilmeyi bilmeliyim.
Vucüduma, bana ortalama yetmis yilligina ödünc verilen bedenime daha iyi bakmaliyim, daha saglikli beslenmeli, daha cok spor yapmaliyim.
Tuttugumu koparmali ama bir yandan da olmuyorsa daha fazla da zorlamamaliyim. En kötü oldugunu düsündügüm anlarin bile bana bir sey ögrettigini ve eninde sonunda bitecegini daha cok hatirlatmaliyim.
Tüm bunlari yapabilmek icin de sanirim önce yeni yasimla barismaliyim.
Madem öyle…
Hosgeldin 30! Hosgeldin otuzlu yaslarim…
Lütfen cabuk gecip gitme…
Yorum Yok