Hayat benim icin deneyimlerden ibaret, okudugum kitap, izledigim filmler, gezdigim onca sehir hepsi bu hayatta kendime bir seyler katabilmek adina… Cogunuz biliyor ve hatirliyordur cok zor günlerim oldu, cok canim yandi, herkesin kaldiramayacagi seylerle tek basima mücadele etmek zorunda kaldim. Hani firtinadan sag cikti derler ya, ben kasirgadan sag ciktim ve sonrasinda kendime cok güzel bir hayat insa ettim. Yavas yava,s adim adim, bebeklerin yürümeyi ögrenmeleri gibi düse kalka, kimi zaman pes ederek, kimi zaman aglayip vazgecerek hep bir adim öteye tasimaya calistim hayatimi.
Yoksul bir cocukluk ve genclik dönemi gecirdim ve inanin bana bir insani yoldan cikarabilecek yegane sey paradir bunu ögrendim. Cünkü ya cok paradan basi döner insanlarin, hayatlarini mahvederler ya da hic paralari yoktur olmayacak yollara saparlar. Cok sükür ki ben hayatimin en kritik dönemini (ortaokul ve lise dönemimi) hic parasiz gecirmeme ragmen, sacma sapan yollara sapmadim, hayal kirikligina ugrayip yilmadim, sadece kendi cabamla gelebilecegim yerlere geldim, iki üniversite bitirdim, kolejlere dil okullarina gitmeden üc dil ögrendim, okulu bitirir bitirmez Türkiye`nin en iyi bankasinda calismaya basladim, yoksul günlerimde isteyip de sahip olamadigim her seye zamanla kendi kazandigim parayla sahip oldum.
Yasadigim her seyin manevi olarak bana bir deger kattigina inandim, o yoksul günler sayesinde ailemle birbirimize daha cok bagli olduk ve kazandigimiz paranin degerini cok iyi bildik mesela. Istanbul`da yalniz gecirdigim yillar sayesinde tek basina yasayabilmeyi bir birey olabilmeyi ögrendim. Basima gelen her seyin bir nedeni oldugunu, yersiz yere öylesine hicbir seyin gerceklesmeyecegini tecrübe ettim hep. Herkesin hayatinin bagimsiz oldugunu ama bir o kadar kelebek etkisine sahip oldugumuzu gördüm birbirimizin hayatlarinda. Ani yasayip su an sahip olduklarimin yarin olmama ihtimalinin cok yüksek oldugunu hatirlattim kendime ama yine de gelecek icin planlar yaptim, hayaller kurdum.
Üc paragrafla özetledigim 30 yillik hayatimin en güzel anilarindan biri de Hürriyet Seyahat`te gectigimiz pazar yayinlanan röportajimdi. Görünürde nasil ‘Gezgin Kiz’ oldugumun ufak bir özeti gibi görünse de benim icin manevi degerini kelimelerle ifade edemem. Küllerinden dogmak mi dersiniz, 90+4’te gelen galibiyet golü mü dersiniz, bircok insanin altindan kalkamayacagi seyleri yasamasina ragmen yilmayan güclü insan mi dersiniz bilmiyorum ama ben gazetede fotograflarimi, adimi ve 30 yillik yasamimin belki de en süslü ve civcivli olan son 3 yillik kismini gördügümde hikayemin Kemalettin Tugcu romanlari kivaminda gecen 27 yiliyla ve ona ragmen insa ettigim kisiligimle inanilmaz gurur duydum.
Röportajin online linki: Hürriyet Seyahat
Yorum Yok