Kadere inanir misiniz? Yani her seyin daha biz dogmadan yazildigina, bizim sadece bize bicilen rolü oynadigimiz düsüncesine? Yoksa siz de benim gibi kaderimizi kararlarimizla kendimizin sekillendirdigini düsünenlerden misiniz?
Ben hayatlarimizin kücük büyük yol ayrimlarindan olustugu ve bazen sectigimiz yolun sonraki hayatimizi basli basina degistirdigine inaniyorum. Bir otobüsü, ucagi kacirmamiz gibi tesadüfi seylerle, okumayi sectigimiz üniversite ya da calismayi sectigimiz kurum gibi büyük kararlarimiz gidisati bambaska bir rotaya cevirebiliyor bence.
2017 benim icin hayatimin rotasini bambaska sulara cevirdigim bir yil oldu. Belki de o zamana kadar güvenli sularda seyreden gemim, baska sulara yelken acma karari aldi. Her limanini her akintisini ezbere bildigi bir yerden yabanci sulara yol aldi. Ailemi, arkadaslarimi, cok sevdigim isimi, evimi, ülkemi geride birakip üc bes valizle bambaska bir ülkede buldum kendimi. Tabii ki öyle bir günde alinan bir karar degildi, ama yine de istifa ettigim an, evimi bosalttigim an, arkadaslarimla vedalastigim an, annemle havaalaninda birbirimize sarildigimiz an; tam olarak bu anlarda fark ediyorsun gittigini; hayatinin bir daha asla eskisi gibi olmayacagini; hicbir fikrinin olmadigi yeni bir dünyada gözlerini acacagini…
Yeni sularda dokuz ayin sonuna geldim, otuzuncu yasimda ilk defa yeni yili ülkemin disinda kutlayacagim, yepyeni farkli milletlerden insanlarla, bundan dokuz ay önce varliklarini dahi bilmedigim kisilerle… Hayat böyle düsününce cidden cok garip ve ürkütücü! Düsünsenize aldigimiz minicik bir karar bizi nerelere tasiyabiliyor! Ben buraya gelisimin temelindeki o ilk yol ayrimini hatirlamaya calisiyorum da, Muro’yu sinifta ilk gördügüm ve gülüsüne asik oldugum an mi acaba! Ya da ucaklarimizin ayni anda havaalanina indigi tesadüfen bulustugumuz o gece mi? Ya da Muro’dan cok cok öncesi mi! Bankaya girme karari aldigim zaman ya da üniversitede okudugum bölümü tercih ettigim o stresli günler mi? Hani cocukken dergilerde fareyi peynire ulastirmaya calistigimiz labirent oyunu vardi ya, o oyundaki gibi gerilere beni buraya su ana tasiyan o ilk karara gidebilmeyi, o ani görebilmeyi cok isterdim!
Öyle ya da böyle, bambaska bir seneyi geride birakiyorum! Neler olmadi ki! Yilin ilk üc ayinda Türkiye’de isi birakma, evi kapatma, sevdiklerimle vedalasma döngüsünde gecti. Bes sene aci tatli günlerimi gecirdigim siginagimdan, esyalarimdan, kitaplarimdan ayrilmak duygusal olarak hirpalayiciydi; onlari satmaya calismak ise resmen iskenceydi 🙁 Sevdigim herkesi geride biraktigimi onlarla veda bulusmasi yapmaya basladigimda dank etmisti. Bir yandan da evrak isleri, Almanca yazismalar, yeni hayata iliskin detaylar falan… Ayrica o üc aya nisan ve nikahimizi da sikistirdigimiz düsünülürse on iki ay tadinda bir ilk ceyrek yasamisim.
Sonraki dokuz ay Münih’te yeni hayat kurma cabalari… Ise alisma, ev bulma, yerlesme, resmi makamlarla muhatap olma, arkadas edinmeye calisma ve bir de tabii Almanca’yla cebellesme silsilesi halinde gecti. Aa nasil unuturum, bir de dügün hazirliklari ve balayi planlari 🙂 Asiri yogun, asiri güzel zamanlardi, geri dönüp baktigimda pismanlik hissetmedigim bambaska bir ülkede aldigim her soluk icin sükrettigim ve kimseden destek almadan sadece kendi cabalarimla bu hayati insa ettigim icin kendimle gurur duydugum sahane anlar!
O kadar kosturmaca icinde kendime koydugum 2017’de elli kitap okuma hedefimi elli bes kitapla tamamlayarak hic de fena olmayan bir skora ulastim. Burada kitap bulmakta zorlandigim icin ve tüm kitaplarimi Türkiye’de biraktigim icin genelde kindledan e-kitap okudum ve Türkiye’den buraya gelen herkese bir istegin var mi diye sorduklarinda kitap tasittim 🙂
Bloguma 52 adet yazi yazarak neredeyse her hafta sizlerle bir seyler paylasmaya calistim. Cogunlugu gezi yazisi, bazilari Almanya’ya tasinma sürecim ve klasik hayata dokunan satirlar yazilari ile sizlerin hayatlarina kisa da olsa konuk oldum.
30 oldum! Evet 2017’nin hayatimda büyük öneme sahip olmasinin diger bir nedeni de her ne kadar kabul etmesem de otuzuncu yasima ayak basmam oldu! Yirmili yaslarimi üzülerek geride birakip yeni bir on yila adim attim. Eskiden daha maddi dilekler dilerken mumlari üflerken simdi sadece saglik ve huzur dilemeye basladim! Evet artik büyüyorum 🙂
Ve gezgin kiz! Bu yil 7 farkli ülkede 22 farkli sehir gezdim, Amerika’ya ilk defa ayak bastim, Meksika’da Karayiplerde denize girip Küba’nin renkli sokaklarinda kayboldum. Venedik, Verona, Ljubljana, Zagreb, Berlin gibi Avrupa sehirlerini kah tek basima kah kizlarla ve tabii ki en iyi seyahat arkadasim Muroyla karis karis dolastim. Yollarda cok cok güzel anilarin altina imzami attim.
Sükredecegim, iyi ki diyecegim seylerin cogunlukla oldugu bir yili daha geride birakiyorum. On yasindayken sobali tek göz evde kafasi ders kitabina gömülü kücük kizi buralara getirdigim icin, ona o zamanlar hayal bile edemeyecegi hayati verdigim icin, maddi olarak hicbir seyinin olmadigi yine de sevgiyle büyüdügü icin hic pes etmeyen, tek basina karsisina cikan her güclügü yenen o kiza su anki imkanlarini verebildigim icin, ailesinin gurur duyacagi bir birey haline getirdigim icin, örnek gösterilen bir kisilik yarattigim icin cok mutluyum! Kendime olan inancimi hic kaybetmedigim icin, her firtinadan daha güclü ciktigim icin gurur duyuyorum kendimle!
2018, bakalim seninle nasil anlar yasayacagiz! Lütfen bana ve aileme saglik getir! Sonrasindaya huzur, mutluluk…
Merak etme gerisini ben tek basima hallederim 🙂
1 Yorum Var
[…] Kaynak […]