Uzun zamandir gezi yazisi yazmadigimi fark ettim önce, sonra düsündüm bayadir da seyahat etmiyorum zaten. Türkiye`deyken hepimizin malumu euro ve schengen vizesi gibi el kol baglayan sebepler yüzünden kirk yilda bir yurtdisina cikardim, o da yeterdi bünyeme ama buraya yerlesince birincisi issizlik ve kimsesizlikten, ikincisi de Türk vatandaslarina Avrupa`da sinirsiz seyahat hakki taniyan vize cesidi olan Mavi Kart`im oldugundan bir ay bir yerlere gitmesem kurtlaniyorum. Hep söylüyorum, burada yeni yerler görmek icin servet harcamaya da gerek yok, kalk yakin bir Alman sehrine git otobüsle ya da trenle, bir gece kal dön, al sana yeni bir sehir, yeni anilar…
Bu özetledigim bakis acisiyla geldigimden beri yakinlarda bircok yeri gördüm diyebilirim; kah otobüsle kah arabayla, kah trenle, kah yalniz, kah Muro`yla tatilleri ya da haftasonlarini degerlendirmeye calistim. Gidecek yeri belirlerken de genelde nasil gidilir, ne kadara mal olur, kalmak gerekir mi, günübirlik gezi yeterli mi gibi zilyon kriteri degerlendirip en ise yarayanini secmeye calisiyorum. Iste Innsbruck gezimiz de tam olarak böyle süzgeclerden gecerek gerceklesmisti. Münihè otobüsle 2 saat mesafede, Avusturya sehri olan Innsbruck`a neredeyse tasindigim günden beri gitmek istiyordum. Hemen her haftasonu ya da resmi tatil icin alternatif olarak Muro`ya sunuyordum. Ama ne hikmetse ya Muro “ne isimiz var orada! Normal bi sehir iste, bosver” diyerek beni reddediyordu ya da yaptigim planlar geziden bir gün önce cok hakli sebeplerle bozuluyordu. Artik öyle hale gelmisti ki bu mesele, isyerindeki kizlarla haftalik yemegimizde “ee haftasonu napiyorsunuz?” sorusuna neredeyse her hafta “Innsbruck`a gitmeyi düsünüyoruz” yaniti veriyor ama bir türlü gidemiyordum. Üc bes seferden sonra benimle dalga gecmeye basladilar, “ee bu haftasonu Innsbruck yok mu?” diye 🙂 Neyse ama “yaparim bilirsin” karakterim sayesinde nihayet evrene diz cöktürüp Innsbruck`a gitmeyi basardim.
Ve gidip gezince anladim ki evrenin bir bildigi varmis, cok da zorlamamak gerekiyormus, cünkü Innsbruck bildigim Corum, Yozgat gibi siradan bir sehirmis. Görülecek birkac sey disinde gercekten de kayda deger bir sey yokmus. (Tamamen kisisel fikrimdir, Innsbruck lover`lardan ve tüm Innsbrucklulardan özür dilerim :))
Yine de benim gibi bir gaflet sonucu Innsbruck`a gitmeyi kafasina koyanlar ya da gecerken oraya da bir ugrayalim diyenler ya da Innsbruck`taki emmisini ziyarete gidenlere dev hizmet 🙂 Bu arada emin olun emmi ziyareti olasiligi diger ikisinin olasiligindan cok daha yüksek cünkü Innsbruck`ün yarisi Türk bence, en azindan dükkanlarin tabelasindan öyle anlasiliyor. Kardesler Kirtasiye, Mecit Döner Kebap, Karadeniz Pide Salonu, Melis Bayan Kuaförü gibi tabelalar görürseniz sasirmayin. Hatta orada varligindan bile haberdar olmadiginiz emminizle, kirvenizle falan tanisirsaniz ona bile sasirmayin derim 🙂
Avusturya`nin Tyrol eyaletinin baskenti olan Innsbruck`un nüfusu 130 bin civarinda. Kislari bu nüfus daha da artiyor cünkü Inssbruck sehrinde Avusturya`nin en iyi üniversitelerinden biri var ve cok fazla ögrenciye ev sahipligi yapiyor. Kislari kalabalik olmasinin diger bir sebebi de kis turizmi. Sehrin dört tarafini ceviren Alplere kayak icin gelen cok fazla turist oluyor, ayrica 1964 ve 1976 Kis Olimpiyatlari ile 1984 ve 1988 yillari Paralimpik Olimpiyatlari Innsbruck`ta düzenlenmis yani tescilli bir kis sporu sehri burasi.
Innsbruck Almanya-Avusturya-Italya`yi birbirine baglayan A12/A13 otoyolu üzerinde, bu yüzden de özellikle Almanya`nin Bavyera eyaletinin ya da Italya`nin Verona sehrinin arka bahcesi sayilabilir. Eger günün birinde Almanya-Italya arasini karayoluyla gecerseniz, otobanin altinda kalan sehir Innsbruck 🙂 Innsbruck`te bir de havaalani var, ama Türkiye`den Innsbruck`a direkt ucus yok, ama Türk Havayollari + Avusturya Havayollarini kullanarak Viyana aktarmasiyla Istanbul`dan 6 saatte ulasabilirsiniz. Ama Allah askina, kim Innsbruck`a direkt ucmak ister ki (Emmi ziyaretleri konu disi :)) Ama illa da Innsbruck`a gitmek istiyorum derseniz Venedik ya da Verona`ya ucup sonrasinda tren ya da otobüsle Innsbruck`a gecebilirsiniz. Diger bir secenek de Münih`e ucar, buradan yine otobüs ya da trenle Innsbruck`a gidersiniz (Tren icin dbahn.de, otobüs icin de flixbus.com.tr`yi ziyaret edebilirsiniz.).
Innsbruck`a ne zaman gidilir? Dürüst cevap istiyorsaniz HICBIR ZAMAN 🙂 Ama ben tabii ki tontik travel bloggeriniz olarak sanki Innsbruck dünyadaki en en güzel yermis gibi ciddi cevap da verecegim: Sonbahar – Kis bence Innsbruck icin ideal mevsim diyebilirim. Hatta eger kayak falan seviyorsaniz, kesinlikle kisin gidip iki üc gün kalip kayak tesislerinin tadini cikarin derim. Sonbahar biraz yagmurlu olabilir ama yine de yesilden kahverengiye dönen dogayi görmek icin bence sonbahar güzel bir mevsim.
Gittiniz diyelim, ne kadar zaman ayiracaksiniz? Innsbruck sehir gezmesi yapanlar icin yarim günlük bir sehir, zira birazdan anlatacagim görülecek yerlerin tümü sehir merkezinde ve birbirine cok yakin, o yüzden tarihi-turistik gezi icin yarim gün ayirmaniz yeterli. Ama kayak yapmak ya da alisveris yapmak gibi gayeleriniz de varsa bence bir haftasonunuzu ayirin. Ama dikkat: Avrupa`nin bircok sehrinde alisveris merkezleri de dahil tüm magazalar, supermarketler, dükkanlar pazar günleri kapalidir yani sehir ya da ülke fark etmeksizin gittiginiz yerde alisveris yapmak gibi bir gayeniz varsa pazara birakmayin, cumartesiden halledin. Yoksa birakin cantayi ayakkabiyi ekmek ya da su alacak acik market bulamazsiniz. Ciddiyim (Dipnot: Pazarlari ya da resmi tatillerde noluyor peki, millet ac susuz mu kaliyor derseniz ya da oldu da acil bir ihtiyaciniz oldu nereden bulurum diye düsünürseniz sehirlerdeki merkez tren istasyonlarindaki marketler ve dükkanlar acik oluyor). Innsbruck icin de eger alisveris yapasiniz varsa cumartesi alisveris merkezini (DEZ) gezin, pazar günü de sehirdeki tarihi yapilari dolasin.
Peki nereleri gezeceksiniz? Innsbruck`un tarihi 1430`lara kadar dayaniyor, dolayisiyla eski krallik ya da imparatorluklara ait cok fazla tarihi yapi var. Ama önceden de dedigim gibi neredeyse hepsi sehir merkezinde ve birbirine yürüme mesafesinde. Asagi gördügünüz iki haritadan ilkinde sehir merkezindeki görülecek yerlerin hauptbahnhoftan baslayarak en optimum rotada isaretlenmis halini görüyorsunuz.
Digerinde ise merkeze yaklasik yarim saat mesafede olan Ambras Kalesi, DEZ alisveris merkezi ve Wilten Basilikasini görüyorsunuz.
Goldenes Dachl – Altin Cati —– 1497`de yapimina baslanip 1500`de tamamlanan Altin Cati, zamanin krallarinin ve soylularinin sehir meydanindaki kutlamalari ya da düellolari izleyebilmeleri icin insa edilmis. Yapilan balkonun catisina altindan yapildigi icin buraya altin cati deniliyor.
Annasaeule – Anna Dikilitasi ——- 1700`lü yillarin basina Bavyera eyaleti ile Tirol eyaletinin arasindaki savasta ölenlerin anisina yapilan bir dikilitas.
Triumphforte – Zafer Taki ——- 1765`te Prens Leopold`ün evliligi serefine insa edilmis ama kutlamalar sirasinda Leopold`ün babasi hakkin rahmetine kavusunca takin bir yüzü hüznü bir yüzü sevinci temsil eder hale gelmis. Inanc iste.
Stadtturm – Sehir Kulesi ——– Yaklasik 30 metre yüksekliginde bir kule, her yerde gördügümüz kulelerden. Tepesine de cikilabiliyormus. Ben cikmadim ama cikarsaniz sehri cevreleyen daglari görebileceginiz güzel bir manzara sunacagina eminim.
Hofkirche – Kilise —— 1553-1563 yillari arasinda Imparator I. Maximilian anisina insa edilmis bir kilise. Dis cephesi tadilatta, önündeki kücük bahce cok tatli.
Schloss Ambras – Ambras Kalesi ——- Zamaninda birtakim soylunun yasadigi, su anda ise müze olarak ziyarete acik bir yer burasi. Biraz sehrin disinda, yürüyerek gitmek cok zor, eger gitmek isterseniz Hauptbahnhofun önündeki D terminalinden kalkan 4134 numarali otobüse binip Schloss Ambras duraginda inebilirsiniz. Otobüs bileti iki kisi icin 5,5 €, otobüsten alabiliyorsunuz. Aldiginiz bilet gün boyunca gecerli. Kaleye giris ücretsiz ama müzeyi gezmek isterseniz nisan-ekim arasi 10€, kasim-mart arasi 7€. BURADAN detaylara bakabilirsiniz.
Peki Innsbruck`ta alternatif olarak neler yapabilirsiniz? Su ana kadar demedigimi birakmadim, baya gömdüm garibim sehri ama aslinda siradisi bircok aktiviteyi de burada yapabilirsiniz.
Olimpic SkiJump —– Kislari sehrin bircok noktasindan kalkan SkiShuttle ile varacaginiz kayak merkezinde (yerse) Ski Jump yapabilirsiniz. Ayrintili bilgi BURADA
Bungee Jumping —- Hani dedim ya Innsbruck Almanya ve Italya`yi birbirine baglayan otoyol üzerinde diye, iste o otoyolun üzerinde Avrupa`nin en yüksek viyadüklerinden biri olan Europa Bridge var ve burada dünyanin dördüncü en yüksek bungee jumping atlayisini yapabilirsiniz. Kendimizi yaklasik 200 metreden asagiya birakmaya birincisi cesaret edemedik, ikincisi de bize cok pahali geldi. Kisi basi 180 € civari. Eger merak ediyorsaniz detaylari BURADAN bulabilir, gitme niyetiniz varsa online rezervasyon yapabilirsiniz.
Alpine Zoo (Hayvanat Bahcesi) ——- Nadir hayvanlarin yer aldigi, oldukca büyük bir hayvanat bahcesi. Cocuklar icin güzel bir oyalama noktasi olabilir. Acilis kapanis saatleri ve barindirdiklari hayvanlari BURADAN görebilirsiniz. Giris büyükler icin 10€, cocuklar icin 5 €, minnak cocuklar icinse 2€ imis.
Swarowski Kristallwelten – Swarowski Müzesi —— Belki biliyorsunuz, Swarowski markasi Avusturya markasi, üretim ve isleme tesisleri de Innsbruck`ta. Sehrin biraz disinda kalan tesislerde bir de Swarowski Müzesi var, icinde degerli taslarla ilgili sergi ve müzeler, cocuklar icin büyük bir oyun alani var. Sehir merkezinden Swarowski Müzesine giden shuttle otobüsler kalkiyor. Gitmeyi düsünenler icin detayli bilgi BURADA
Casino Innsbruck—– Avrupa`da casino ya da spielhalle denilen bircok oyun salonunda kumar oynamak (sanirim kollu makinelerle) yasal. Mesela Münih`te adim basi Spielhalle var, baya da islek. Ama Innsbruck olayi ileri boyuta tasimis ve Kibris`taki gibi baya cafcafli bir casino yapmis sehir merkezine. Yapmis derken belediye yapmamis heralde, özel mülkiyettir tabii ama baya görkemli kendileri. Sehir merkezinde tren istasyonunun cok yakininda.
DEZ Outlet —– Burasi cok pahali markalarin da outletlerinin bulundugu bir alisveris merkezi. Maalesef zamansizliktan gidemedik o yüzden indirimler konusunda yorum yapamayacagim ama zaten euro olmus 4, nereye alisveris yapiyoruz di mi?
Nerede, ne yiyebilirsiniz? Avusturya mutfagi denince akla tabii ki snitzel geliyor, Innsbruck da güzel snitzel yiyebileceginiz sehirlerden biri ama asil gulasiyla meshurmus. Altin Catiya sirtinizi verdiginizde saginizdaki sokakta Goldener Adler diye cok eski (eskiden han olarak isletilen) bir restoran var. Burada hem Snitzel hem de gulas yiyebilirsiniz. Fiyatlar Avrupa ortalamasinda. Ama etle araniz yoksa, benim gibi domuz eti yiyemiyorsaniz, bircok Türk restorani ya da Vapiona, Dean David gibi zincir restoranlar da var. Ac kalmazsiniz yani 🙂
Sanirim Innsbruck`la ilgili söyleyeceklerim bu kadar. Zaten nasil olduysa tahminimden de uzun yazdim. Stockholm sendromu etkisi yaratti heralde bende Innsbruck 🙂 Artik gidip gitmemek size kalmis. Ama giderseniz dönüste Münih`e de ugrayin, bir kahve icelim birlikte 🙂
Yorum Yok