Halloo meine lieben freunde 🙂 Evet, yazi yazmadigim bir haftada gördügünüz üzere Almanca`yi sökmüsüm degil mi 🙂 Yasamaya baslayinca daha cabuk ögrenirsin derlerdi de inanmazdim! Tasina tasina helak olan vücudum ve her seyin yeni oldugu hayatimda karsisina cikan her seyi ögrenmeye calisan zavalli beynimin yorgunlugunu saymazsak geleli üc hafta oluyor ve evet simdilik her sey iyi gidiyor. Valla son yazimdan sonar bir kez daha tasindik ama valla onu yazamicam merak eden olursa dmden yazsin o hikayeyi de anlatirim ama bugün azicik ic acici yerlerden bahsetmek istiyorum.
Baharin gelmesiyle hava cok güzel, evde duvarlar insanin üstüne üstüne geliyor, hal böyle olunca sagi solu önü arkasi ya göl ya dag olan Avrupa`da insanlar kendilerini haftasonlari ya trekking yapmaya atiyor ya da parka göle bahceye. Türkiye`de Anadolu sehirleri disinda büyük sehirlerde maalesef yesil göremez suyla bulusamaz olduk. Evine ya da isine cok yakin degilse eger ulasmaya calisirken daha fazla yorulacagini dusunup gitmiyoruz dogaya. Avrupa`nin en sevdigim seylerinden biri de cok iyi korunmus sehir parklari, trekking rotalari, ormanlari, gölleri ve bunlara ulasmanin kolay olmasi… Almanca!da göl anlamina gelen “SEE” ile dolu dört bir yanimiz. Hal böyle olunca onca kosturmanin icinde günübirlik gidip soluklandigimiz Schliersee ve Bad Wiessee`yi size de göstereyim dedim 🙂
SCHLIERSEE
Schlierersee de Münih yakininda bulunan Miesbach bölgesindeki manzarasi büyüleyici olan göllerden sadece biri. Etrafina kurulu kasaba da turistlerin istilasina ugramadigi icin bakir kalmis sakin ve cok huzurlu… Ilk bakista Avusturya`nin Hallstatt kasabasina benziyor ama tabii ki orasi gibi popüler olmadigindan sokaklarinda gezinirken orada yasayanlarin hayatina müdahale ediyormussun ya da huzurlarini kaciriyormussun gibi hissetmekten kendini alamiyorsun.
Eger gölü kusbakisi görmek istiyorsaniz teleferikle kasabanin sirtini dayadigi tepeye cikip telefonunuzun hafizasini dolduracak kadar fotograf cekebilirsiniz.
Gölün kenari ikiye ayriliyor gibi düsünebiliriz, bir kismi özel alan yani göle acilan bahceleri olan sansli insanlara ait kisim. Diger kisim ise yürüyüs yapip bisiklete binebileceginiz ya da hava yeterince iyiyse göldeki tek ada olan Wörth adasina bot turu yapabileceginiz taraf.
Gölün kenarinda cok güzel de bir kafe var ki orada göl manzarasina karsi adini bilmediginiz alman tatlilari gömebilirsiniz.
Bu yazdiklarim disinda Schilersee`de acikcasi pek de yapacak bise yok. Özel olarak oraya gitmek yerine bir yerden bir yere giderken rotaniz üzerindeyse ugrayabileceginiz harika bir durak…
BAD WIESSEE
Bad Wiessee, Scliersee`ye 20 dk mesafede bir baska göl. Burasi bizdeki kaplicalar gibi pek bir meshurmus. Avrupa`daki amcalarin teyzelerin dinc dinc gezmelerini saglayan sifali sülfürlü sular varmis, buradaki oteller spadan dünyanin parasini kirmis inanir misiniz? Bad Wiessee adi da Almancada banyo (bath) anlamina gelen “bad” ve bati tarafi anlamina gelen (west side) westsee`den türemis.
Turizmi sadece kaplica amacli gelismis olan bu sirin yeri de yine rotaniz üzerinde bir durak olarak ekleyebilirsiniz. Ha diyorsaniz ki ulkemin Afyon kaplicalari, Yalova termalleri bana yetmez illa da Bad Wiessee`ye gidecegim, o zaman tam bir spa tatili yapabileceginiz Hotel Quellenhof`ta kalabilirsiniz bence.
Yorum Yok