Sınırlı
Avrupa ülkesi deneyimime dayanarak (ve yaklaşık iki ay daha yeni bir yere
gidemeyeceğim için) bu sıralar özet yazılar yazmaya verdim kendimi. Keşke her
ay bir şehir bir ülke görebilsem de en azından buraya yazacak malzemem çıksa
ama maalesef sistem buna izin vermiyor, Türkiye’de yaşayan beyaz yakalı köleler
olarak kısıtlı iznimizle ve biriktirdiğimiz üç beş euroyla senede bir ya da iki
ülke seyahat edersek kendimizi şanslı sayıyoruz. Yazıklar olsun bu sisteme L
Avrupa ülkesi deneyimime dayanarak (ve yaklaşık iki ay daha yeni bir yere
gidemeyeceğim için) bu sıralar özet yazılar yazmaya verdim kendimi. Keşke her
ay bir şehir bir ülke görebilsem de en azından buraya yazacak malzemem çıksa
ama maalesef sistem buna izin vermiyor, Türkiye’de yaşayan beyaz yakalı köleler
olarak kısıtlı iznimizle ve biriktirdiğimiz üç beş euroyla senede bir ya da iki
ülke seyahat edersek kendimizi şanslı sayıyoruz. Yazıklar olsun bu sisteme L
Sistem
eleştirimin ardından gelelim bugünkü yazımın temasına. Düşündüm taşındım bugün
ortasından nehir geçen Avrupa kentlerini yazayım dedim. %95’u gidip gördüğüm
şehirlerden oluşan %5’i ise henüz gitmenin nasip olmadığı şehirlerden oluşan bu
liste ne zaman ne işinize yarar açıkçası bilmiyorum. Kenarda dursun, belki
coğrafya dersleri için Google araması yapan çoluğun çocuğun karşısına çıkar da
kamuya bir faydası olur kimbilir…
eleştirimin ardından gelelim bugünkü yazımın temasına. Düşündüm taşındım bugün
ortasından nehir geçen Avrupa kentlerini yazayım dedim. %95’u gidip gördüğüm
şehirlerden oluşan %5’i ise henüz gitmenin nasip olmadığı şehirlerden oluşan bu
liste ne zaman ne işinize yarar açıkçası bilmiyorum. Kenarda dursun, belki
coğrafya dersleri için Google araması yapan çoluğun çocuğun karşısına çıkar da
kamuya bir faydası olur kimbilir…
Nehir,
kanal, su, köprü deyince tabii ki akla gelen ilk şehir Amsterdam. Birden fazla
kanalla çevrili şehir merkezi, bu kanalların etrafına yapılmış kibrit kutusu
evleri ve fotoğraf çekmeye doyamayacağınız köprüleri ile Amsterdam suyun büyü
kattığı en güzel şehirlerden biri. Amsterdam, Amstel nehri kıyısına kurulmuş
hatta adını da Amstel Nehri Kıyısındaki Su Bendi Amstelredamme’ın zaman içinde
evrilmesinden almış. Şehrin eski
bölümü iç içe geçmiş ay biçimindeki kanallardan oluşuyor ve bu kanalların iki
yakasındaki tarihî evlerin bir bölümü bugün ev, geri kalanı ise, kamu ya da
özel işyeri olarak kullanılıyormuş.
kanal, su, köprü deyince tabii ki akla gelen ilk şehir Amsterdam. Birden fazla
kanalla çevrili şehir merkezi, bu kanalların etrafına yapılmış kibrit kutusu
evleri ve fotoğraf çekmeye doyamayacağınız köprüleri ile Amsterdam suyun büyü
kattığı en güzel şehirlerden biri. Amsterdam, Amstel nehri kıyısına kurulmuş
hatta adını da Amstel Nehri Kıyısındaki Su Bendi Amstelredamme’ın zaman içinde
evrilmesinden almış. Şehrin eski
bölümü iç içe geçmiş ay biçimindeki kanallardan oluşuyor ve bu kanalların iki
yakasındaki tarihî evlerin bir bölümü bugün ev, geri kalanı ise, kamu ya da
özel işyeri olarak kullanılıyormuş.
Amstel Nehri, Amsterdam |
Venedik/İtalya
Orda bir şehir var uzakta, gidip görmedim
maalesef ama işte gidip fotoğrafını koyan yazısını yazanlardan Allah razı olsun
ki biliyoruz burası da birbirinden kanallarla ayrılmış ve köprülerle bağlanan
118 ada üzerine kurulmuş bir şehirmiş. Venediği Venedik yapan nehirlerin
adı da Po ve Piave imiş. Yaklaşık 4 km uzunluğunda, 30 ile 70 m
genişliğinde, derinliği 5 metreye varan Venedik’teki en büyük kanalın adı Grand
Canale imiş (cidden çok yaratıcı bir isim J) Kanal S şeklinde
aktığı için “volta die Canal” olarak isimlendirilirmiş ve Grand
Kanal’a yaklaşık 45 adet diğer küçük kanallar bağlanıyormuş. Miş’li geçmiş
zaman anlatımım ve meydan laurousse bilgilerim için kusuruma bakmayın. Bir gün
gidersem daha güzelini yazarım inşallah.
maalesef ama işte gidip fotoğrafını koyan yazısını yazanlardan Allah razı olsun
ki biliyoruz burası da birbirinden kanallarla ayrılmış ve köprülerle bağlanan
118 ada üzerine kurulmuş bir şehirmiş. Venediği Venedik yapan nehirlerin
adı da Po ve Piave imiş. Yaklaşık 4 km uzunluğunda, 30 ile 70 m
genişliğinde, derinliği 5 metreye varan Venedik’teki en büyük kanalın adı Grand
Canale imiş (cidden çok yaratıcı bir isim J) Kanal S şeklinde
aktığı için “volta die Canal” olarak isimlendirilirmiş ve Grand
Kanal’a yaklaşık 45 adet diğer küçük kanallar bağlanıyormuş. Miş’li geçmiş
zaman anlatımım ve meydan laurousse bilgilerim için kusuruma bakmayın. Bir gün
gidersem daha güzelini yazarım inşallah.
Venedik (Fotoğraf tabii ki alıntı 🙁 ) |
Rönesans’ın, zarafetin ve gizemin şehri
Floransa, Arno Nehri çevresine kurulmuş ve büyülü mimarisinin de etkisiyle Da
Vinci, Michelangelo, Dante Aligherie gibi sanatçıları yetiştirmiş ev sahipliği
yapmış. Avrupa’da en çok etkilendiğim ve gitmekten hiç bıkmayacağım bir yer
burası. Normalde bilirsiniz müze gezmeyi sevmem ama Floransa’daki Galleria Del
Academia’yı ya da Uffizi Galerisini gezmeye doyabileceğimi sanmıyorum. Ve Ponte
Vecchio… Arno Nehri üzerinde bulunan köprülerden en güzeli olan Ponte Vecchio
Floransa’nın II. Dünya Savaşı’ndan sağlam çıkan tek köprüsüymüş. Rivayete göre
şehre saldıran kuvvetlerin komutanı Ponte Vecchio’yu görünce ‘buraya zarar
vermeden yıkın diğer her yeri’ demiş. Neyse ki azıcık da olsa sanat sevgisi
varmış heralde.
Floransa, Arno Nehri çevresine kurulmuş ve büyülü mimarisinin de etkisiyle Da
Vinci, Michelangelo, Dante Aligherie gibi sanatçıları yetiştirmiş ev sahipliği
yapmış. Avrupa’da en çok etkilendiğim ve gitmekten hiç bıkmayacağım bir yer
burası. Normalde bilirsiniz müze gezmeyi sevmem ama Floransa’daki Galleria Del
Academia’yı ya da Uffizi Galerisini gezmeye doyabileceğimi sanmıyorum. Ve Ponte
Vecchio… Arno Nehri üzerinde bulunan köprülerden en güzeli olan Ponte Vecchio
Floransa’nın II. Dünya Savaşı’ndan sağlam çıkan tek köprüsüymüş. Rivayete göre
şehre saldıran kuvvetlerin komutanı Ponte Vecchio’yu görünce ‘buraya zarar
vermeden yıkın diğer her yeri’ demiş. Neyse ki azıcık da olsa sanat sevgisi
varmış heralde.
Arno Nehri, Floransa |
Meeeeşhuuur Pisa Kulesine ev sahipliği yapan ve
Unesco Dünya Mirasları listesinde yer alan Pisa şehrinin de ortasından Arno nehri
geçiyor. Zaten maşallah sulak yerlerde tezgah açmış bu Avrupalılar. Akan suyu
görünce etrafına dikivermişler evleri (içimdeki emekli albay konuştu J)
Neyse herhalde Pisa Kulesini düzeltmeye çalışacağınız o klişe pozu vermek için
ömrünüzde bir kez Pisa’ya gideceksiniz, o zaman … Nehrini ve etrafındaki güzel
evleri de görüverin bi zahmet…
Unesco Dünya Mirasları listesinde yer alan Pisa şehrinin de ortasından Arno nehri
geçiyor. Zaten maşallah sulak yerlerde tezgah açmış bu Avrupalılar. Akan suyu
görünce etrafına dikivermişler evleri (içimdeki emekli albay konuştu J)
Neyse herhalde Pisa Kulesini düzeltmeye çalışacağınız o klişe pozu vermek için
ömrünüzde bir kez Pisa’ya gideceksiniz, o zaman … Nehrini ve etrafındaki güzel
evleri de görüverin bi zahmet…
Arno Nehri, Pisa |
Prag deyince benim aklıma hep Ortaçağ döneminde
kabarık etekli elbiseler giymiş beli korseli kibar kadınların dolaştığı
sokaklar geliyor nedense. O kadar ‘eski’ kalmayı, yozlaşmamayı başarabilmiş bir
şehir burası. Prag şehri Vltala Nehrinin etrafına kurulmuş ve diğer tüm nehir
geçen şehirler gibi burada da bir sürü köprü var. Bunlardan en meşhur olanı
Charles Köprüsü. Floransa’nın Ponte Vecchio’su neyse Prag’da da Charles Köprüsü
o. Prag II. Dünya Savaşında barındırdığı Yahudi nüfusü yüzünden Hitler
tarafından işgal edilmiş ve birçok Yahudi ya Almanya’ya sürgün edilmiş ya da
öldürülmüş L 1945’te Almanların teslimine kadar birçok
bombardımana maruz kalan şehirde neyseki tarihi yapılar çok fazla zarar
görmemiş. Ama tabii birçok insan yaralanmış ya da hayatını kaybetmiş. Bu arada
şimdilerde okuduğum Franz Kafka’nın Sevgili Milena’ya Mektuplar kitabı da Prag’da
geçiyor (Kafka Prag’da yaşıyormuş ve Milena’ya mektuplarını Prag’dan
yazıyormuş. O yüzden kitapta Prag ve orada yaşayan Yahudilerle ilgili bilgi
bulmak mümkün)
kabarık etekli elbiseler giymiş beli korseli kibar kadınların dolaştığı
sokaklar geliyor nedense. O kadar ‘eski’ kalmayı, yozlaşmamayı başarabilmiş bir
şehir burası. Prag şehri Vltala Nehrinin etrafına kurulmuş ve diğer tüm nehir
geçen şehirler gibi burada da bir sürü köprü var. Bunlardan en meşhur olanı
Charles Köprüsü. Floransa’nın Ponte Vecchio’su neyse Prag’da da Charles Köprüsü
o. Prag II. Dünya Savaşında barındırdığı Yahudi nüfusü yüzünden Hitler
tarafından işgal edilmiş ve birçok Yahudi ya Almanya’ya sürgün edilmiş ya da
öldürülmüş L 1945’te Almanların teslimine kadar birçok
bombardımana maruz kalan şehirde neyseki tarihi yapılar çok fazla zarar
görmemiş. Ama tabii birçok insan yaralanmış ya da hayatını kaybetmiş. Bu arada
şimdilerde okuduğum Franz Kafka’nın Sevgili Milena’ya Mektuplar kitabı da Prag’da
geçiyor (Kafka Prag’da yaşıyormuş ve Milena’ya mektuplarını Prag’dan
yazıyormuş. O yüzden kitapta Prag ve orada yaşayan Yahudilerle ilgili bilgi
bulmak mümkün)
Vltala Nehri, Prag |
Radikal bir geçişle haydi akdeniz semalarına
sıcak ülkelere gidelim. İspanya’nın şövalye şehri Toledo’nun üç tarafı Tajo
Nehriyle çevrili engebeli bir burnun üzerine kurulmuş durumda. Engebeli bir
arazi üzerine kurulmuş olmasından mütevellit pek yürüyerek gezilemiyor,
özellikle katedral bölgesi ve çevresini gezebilmek için City Bus gibi bir
ulaşım aracıyla tepeye çıkmanız daha mantıklı. Yokuşun inişi her zaman daha
kolaydır mantalitesiyle inişte yürüyüp nehir üzerindeki Alcantara Köprüsü’nü ve
San Servando Şatosunu görebilirsiniz.
sıcak ülkelere gidelim. İspanya’nın şövalye şehri Toledo’nun üç tarafı Tajo
Nehriyle çevrili engebeli bir burnun üzerine kurulmuş durumda. Engebeli bir
arazi üzerine kurulmuş olmasından mütevellit pek yürüyerek gezilemiyor,
özellikle katedral bölgesi ve çevresini gezebilmek için City Bus gibi bir
ulaşım aracıyla tepeye çıkmanız daha mantıklı. Yokuşun inişi her zaman daha
kolaydır mantalitesiyle inişte yürüyüp nehir üzerindeki Alcantara Köprüsü’nü ve
San Servando Şatosunu görebilirsiniz.
Tajo Nehri, Toledo |
Belgrad’da bir değil iki nehrin yani Tuna ve
Sava nehirlerinin birleştiği platoda kurulmuş bir şehir. Kalemegdan’ı, Knez
Mihaylova’sı, Tesla Müzesi, Beton Hala Bölgesi, Aziz Sava ve St. Mark
Kiliseleri ve gece hayatıyla Belgrad hem yakın hem de vizesiz gidebileceğiniz
güzel bir şehir.
Sava nehirlerinin birleştiği platoda kurulmuş bir şehir. Kalemegdan’ı, Knez
Mihaylova’sı, Tesla Müzesi, Beton Hala Bölgesi, Aziz Sava ve St. Mark
Kiliseleri ve gece hayatıyla Belgrad hem yakın hem de vizesiz gidebileceğiniz
güzel bir şehir.
Tuna ve Sava Nehirleri, Belgrad |
Ren Nehri etrafına kurulmuş hem tarih hem de
diplomasi kokan bir şehir Strazburg. Bir yanda Petit France bölgesi, Notre Dame
Katedrali, Kleber Meydanı, Kammerzell Evi diğer yanda da Avrupa Parlamentosu,
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile çift yüzlü bu şehirde Ren etrafında gezerken
gerçekten huzur buluyorsunuz.
diplomasi kokan bir şehir Strazburg. Bir yanda Petit France bölgesi, Notre Dame
Katedrali, Kleber Meydanı, Kammerzell Evi diğer yanda da Avrupa Parlamentosu,
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile çift yüzlü bu şehirde Ren etrafında gezerken
gerçekten huzur buluyorsunuz.
Ren Nehri, Strazburg |
Paris/Fransa
Paris de gidip görmediğim (açıkçası pek çok
insanın aksine gidip görmeye can atmadığım) şehirlerden biri. Ha gitmeyecek
miyim? Tabii ki gideceğim ve binlerce fotoğraf çekip instagramdan paylaşacağım J
Ama acelesi yok. Eiffel’i Louvre Müzesini, Notre Dame Katedralini gezip,
Şanzelize’de bir tur atıp dönerim bi haftasonu kısmetse. Neyse tabii gitmesek
de gidip görenlerin paylaşımlarını takip ediyorum ve Paris’in de nehirli şehir
olduğunu biliyorum. Seine nehri üzerine Paris havzasının üzerine kurulmuş bu
şehir sanırım modanın ve lüksün başkentidir hepimizin gözünde.
insanın aksine gidip görmeye can atmadığım) şehirlerden biri. Ha gitmeyecek
miyim? Tabii ki gideceğim ve binlerce fotoğraf çekip instagramdan paylaşacağım J
Ama acelesi yok. Eiffel’i Louvre Müzesini, Notre Dame Katedralini gezip,
Şanzelize’de bir tur atıp dönerim bi haftasonu kısmetse. Neyse tabii gitmesek
de gidip görenlerin paylaşımlarını takip ediyorum ve Paris’in de nehirli şehir
olduğunu biliyorum. Seine nehri üzerine Paris havzasının üzerine kurulmuş bu
şehir sanırım modanın ve lüksün başkentidir hepimizin gözünde.
Seine Nehri, Paris (Bu da alıntı 🙁 ) |
1191 yılında ava çıkan kral halkına der ki “ey
halkım burada oturuyoruz ama bi adı sanı yok, yerimiz yurdumuz belli değil,
nüfus kağıdığımızda mahalle/il/ilçe alanları bomboş duruyor, ben düşündüm
taşındım bu avda ilk avladığım hayvanın adını yaşadığımızın bu yerin adı
olmasına karar verdim” Ava çıkan kralın ilk avladığı hayvan ayı olunca şehrin
adı da ayının Almancası ‘bar’dan ‘bern’ olmuş. Yok popomdan uydurmadım. Bern’in
ismi buradan geliyormuş ve şehrin sembolü de ayı zaten J
İsviçre’nin en güzel şehirlerinden biri olan Bern de Aare nehrinin etrafına
kurulmuş. Avrupa’da da ne nehirler varmış arkadaş…
halkım burada oturuyoruz ama bi adı sanı yok, yerimiz yurdumuz belli değil,
nüfus kağıdığımızda mahalle/il/ilçe alanları bomboş duruyor, ben düşündüm
taşındım bu avda ilk avladığım hayvanın adını yaşadığımızın bu yerin adı
olmasına karar verdim” Ava çıkan kralın ilk avladığı hayvan ayı olunca şehrin
adı da ayının Almancası ‘bar’dan ‘bern’ olmuş. Yok popomdan uydurmadım. Bern’in
ismi buradan geliyormuş ve şehrin sembolü de ayı zaten J
İsviçre’nin en güzel şehirlerinden biri olan Bern de Aare nehrinin etrafına
kurulmuş. Avrupa’da da ne nehirler varmış arkadaş…
Ren Nehri, Bern |
Neredeyse nefes almanın bile parayla olduğu
ateş pahası şehir Zürih’e nehir yetmemiş olacak ki bir de göl almış çevresine.
Zürih gölüyle Limmat nehrinin kesişim noktasında bulunan Zürih Eski Şehir,
Zürih’in bütün turistik yerlerini içinde barındırıyor.
ateş pahası şehir Zürih’e nehir yetmemiş olacak ki bir de göl almış çevresine.
Zürih gölüyle Limmat nehrinin kesişim noktasında bulunan Zürih Eski Şehir,
Zürih’in bütün turistik yerlerini içinde barındırıyor.
Limmat Nehri, Zürih |
Strazbourg gibi Basel de Ren nehrinin etrafına
kurulmuş bir şehir. Burası da çok pahalı ve açık söylemem gerekirse gezilecek
pek de bir yeri yok. Dislike L
kurulmuş bir şehir. Burası da çok pahalı ve açık söylemem gerekirse gezilecek
pek de bir yeri yok. Dislike L
Salzach nehrinin kenarında yer alan bu kent, adını buranın ilk sakinlerinin
hayatını kazandıkları zengin tuz çökeltilerinin almış. Mozart’ın doğup büyüyüp
yaşadığı şehir olan Salzburg’da her yerde her nesnede Mozart’a rastlıyorsunuz. Mirabell
Sarayı bahçesinde gezip, Salzburg Kalesinden Salzburg’u tepeden
seyredebilirsiniz. Biz pintilikten yapmadık ama nehrin üzerindeki köprüye kilit
asıp aşkınızın sonsuza dek sürmesi için dilek dileyebilirsiniz.
hayatını kazandıkları zengin tuz çökeltilerinin almış. Mozart’ın doğup büyüyüp
yaşadığı şehir olan Salzburg’da her yerde her nesnede Mozart’a rastlıyorsunuz. Mirabell
Sarayı bahçesinde gezip, Salzburg Kalesinden Salzburg’u tepeden
seyredebilirsiniz. Biz pintilikten yapmadık ama nehrin üzerindeki köprüye kilit
asıp aşkınızın sonsuza dek sürmesi için dilek dileyebilirsiniz.
Salzach Nehri, Salzburg |
Biliyorum birçoğunuza Almanya deyince ‘isterse
ortasından altın suyu geçsin soğuk memleket’ diye burun kıvırıyorsunuz.
Kıvırmayın. Zira ben bundan üç yıl önce ilk yurtdışı tecrübemi Frankfurt’la
yaşadım. Main nehrinin kenarında yürüyüp Römer meydanında gezerken ‘ay aman iyi
güzel de yani cansız tatsız tuzsuz yerler’ dedim, iş teklif ettiler ‘ne işim
var Almanya’da’ dedim reddettim, sanırım her zaman olduğu gibi yine büyük
konuşmuş olacağım ki iki ay sonra Almanya’ya taşınıyorum. Konudan saptık
pardon. Neyse Frankfurt da fuar şehri olmasının yanı sıra tam bir ‘bizinıss’ yeri…Yolunuz
düşerse görürsünüz. Almanya candır can J
ortasından altın suyu geçsin soğuk memleket’ diye burun kıvırıyorsunuz.
Kıvırmayın. Zira ben bundan üç yıl önce ilk yurtdışı tecrübemi Frankfurt’la
yaşadım. Main nehrinin kenarında yürüyüp Römer meydanında gezerken ‘ay aman iyi
güzel de yani cansız tatsız tuzsuz yerler’ dedim, iş teklif ettiler ‘ne işim
var Almanya’da’ dedim reddettim, sanırım her zaman olduğu gibi yine büyük
konuşmuş olacağım ki iki ay sonra Almanya’ya taşınıyorum. Konudan saptık
pardon. Neyse Frankfurt da fuar şehri olmasının yanı sıra tam bir ‘bizinıss’ yeri…Yolunuz
düşerse görürsünüz. Almanya candır can J
Main Nehri, Frankfurt |
İki ay sonra yaşamaya başlayacağım yeni ‘home
sweet home’ J Bavyera eyaletinin başkenti Münih Oktoberfest’in
ev sahibi, iki üniversitesi, ortasından Isaar nehrinin geçtiği Englishergarten’ı,
Olympiapark’ı, BMW Müzesi ve aşık olduğum Marienplatz’ı (ve Frauenkirsche) ile capcanlı
bir şehir. Henüz Berlin’i görme fırsatım olmadı ama nedense görsem de yine
Münih’i daha çok severmişim gibi geliyor (evet torpil geçiyorum J)
sweet home’ J Bavyera eyaletinin başkenti Münih Oktoberfest’in
ev sahibi, iki üniversitesi, ortasından Isaar nehrinin geçtiği Englishergarten’ı,
Olympiapark’ı, BMW Müzesi ve aşık olduğum Marienplatz’ı (ve Frauenkirsche) ile capcanlı
bir şehir. Henüz Berlin’i görme fırsatım olmadı ama nedense görsem de yine
Münih’i daha çok severmişim gibi geliyor (evet torpil geçiyorum J)
Isaar Nehri, Münih |
Yorum Yok