Hayat inişler ve çıkışlarla dolu. Parabolik bir seyir sergilemeyeni yok sanırım. Hakikaten yol gibi, arazi gibi hepimizin kalbi, içi, sürdürdüğü hayat. Yokuşları, dikenleri, karanlık ıssız sokakları olduğu gibi bahar kokan çayırları, papatyalarla dolu düzlükleri de var. Ama insanı en çok yoran ne zaman inişe geçileceği, ne zaman feraha erileceğinin bir türlü bilinememesi. Bazen kalbin mutluluktan sıkışırken, ertesi gün acıdan ağlamak bu bilinmezliğin bir cilvesi işte. “Yaşa ve gör” bu çok bilinmezli parabolik denklemi çözülebilir kılan tek değişken belki de…
Böyle karmakarışık ruh halindeyken bir yazıya rastladım, muhtemelen karşınıza çıkmıştır sizin de. Didem Deligönül diye bir hatunun “Bir kadından diğerine mektup” adlı yazısı. O kadar doğru formüller içeriyor ki yazı tüylerim diken diken oldu okurken. Ve işin garibi yazan her şeyi hepimiz biliyor, düşünebiliyor haldeyiz. Ama nedense yapmıyoruz! Hepsinin farkındayız, ama yine de bilerek kendi canımızı yakıyoruz. Ben yazıyı biraz da kendi gözümün önünde olması için buradan paylaşıyorum, hakikaten duvarlara asılası bir yazı!
Bilmiyorum becerebildiklerim var arasında, bir de beceremediklerim. Hepsini yapabilsem çok daha hafif ve mutlu bir insan olacağım biliyorum, hem ben hem de hayatımdaki insanlar…
Bir liste var önümde; yıllar sonra edindiğim.
Senin bir kenara not düştüklerin gibi; bunlar da benim biriktirdiklerim. İster
altına ekle, ister kendininkilere kat. İster dikkate al, ister kaldır
at.
Senin bir kenara not düştüklerin gibi; bunlar da benim biriktirdiklerim. İster
altına ekle, ister kendininkilere kat. İster dikkate al, ister kaldır
at.
1) KARİYERİNİ KIZLIK SOYADINLA
YAP
YAP
Şimdi toz pembe, biliyorum; öyle oluyor başta.
Ortalarda da idare ediyor hatta. Ama gün geliyor; “kocanın soyadı ile”
tanındığını fark ediyorsun. Boşanma aşamasına geldiğinde, yeni bir SEN inşa
etmek zorunda kalıyorsun. İş hayatında o güne kadar yaptığın her şey – eğer
kocan, mahkeme kararıyla onun soyadını taşımana izin vermezse – alt üst oluyor.
Hem, ne gerek var ki “izne” vs’ye? Adınla soyadınla, şânınla yürü. Kalıcı olan
SENsin.. senin emeklerin.
Ortalarda da idare ediyor hatta. Ama gün geliyor; “kocanın soyadı ile”
tanındığını fark ediyorsun. Boşanma aşamasına geldiğinde, yeni bir SEN inşa
etmek zorunda kalıyorsun. İş hayatında o güne kadar yaptığın her şey – eğer
kocan, mahkeme kararıyla onun soyadını taşımana izin vermezse – alt üst oluyor.
Hem, ne gerek var ki “izne” vs’ye? Adınla soyadınla, şânınla yürü. Kalıcı olan
SENsin.. senin emeklerin.
2) ÇALIŞ. SAKIN DURMA
Kocan sana diyecek ki “Yahu ne gerek var, ben
para kazanıyorum zaten. Sen tadını çıkar evdeki hayatın. Çocuğuna bak, günlere
git, spor yap, mutfakta oyalan, alışverişe falan çık, devril yat, takıl
istediğin gibi.” Tatlı gelecek, kolay gelecek, işine gelecek belki. Yapma.
Kendini geliştirmeyi, kendine yatırım yapmayı bırakma. Yeteneklerine yönel,
hayallerini unutma. Oku, çalış, üret. Seçimlerinin; bir zaman sonra “bir başına
ve ayakta isen”, anlamı olacak.
para kazanıyorum zaten. Sen tadını çıkar evdeki hayatın. Çocuğuna bak, günlere
git, spor yap, mutfakta oyalan, alışverişe falan çık, devril yat, takıl
istediğin gibi.” Tatlı gelecek, kolay gelecek, işine gelecek belki. Yapma.
Kendini geliştirmeyi, kendine yatırım yapmayı bırakma. Yeteneklerine yönel,
hayallerini unutma. Oku, çalış, üret. Seçimlerinin; bir zaman sonra “bir başına
ve ayakta isen”, anlamı olacak.
3) KENDİ ÖLÇÜNÜ KENDİN AL
Sana “o kadar güçlü değilsin” diyecekler. “Sen
başaramazsın” yaftasını yapıştıracaklar. “Bu da nereden çıktı”, “ulaşabileceğin
hayaller kur” falan diye de yumurtlayacaklar. Yavaşlatacaklar seni.
Şaşırtacaklar, yanıltacaklar. İşin kötüsü, bazen potansiyelinin olmadığına
“inandıracaklar” da, kimbilir.. Aman ha, sakın durma, kanma. Sen, neyi başarmak
istersen O’sun. Bilfiil kendisi hem de. Nereye bakarsan, oraya gidersin. Senin
ölçünü senden başka kimse alamaz. Kendi kıyafetini kendin dik. Nasıl istiyorsan,
öyle ol. Uzlaş ama değişme, dönüşme.
başaramazsın” yaftasını yapıştıracaklar. “Bu da nereden çıktı”, “ulaşabileceğin
hayaller kur” falan diye de yumurtlayacaklar. Yavaşlatacaklar seni.
Şaşırtacaklar, yanıltacaklar. İşin kötüsü, bazen potansiyelinin olmadığına
“inandıracaklar” da, kimbilir.. Aman ha, sakın durma, kanma. Sen, neyi başarmak
istersen O’sun. Bilfiil kendisi hem de. Nereye bakarsan, oraya gidersin. Senin
ölçünü senden başka kimse alamaz. Kendi kıyafetini kendin dik. Nasıl istiyorsan,
öyle ol. Uzlaş ama değişme, dönüşme.
4) KANTARIN NE KADAR
TARTIYOR?
TARTIYOR?
Her topa girme. Her sorumluluğu alma. Her yükü
taşıma. Sonradan ruhsal çöküntü yaratacak, sana “keşke” dedirtecek hiçbir şeye
soyunma. Rol çalma. Unutma; her kantar, belirli bir ağırlığa kadar tartar.
Fazlasını almak, kantarı yorar. Her şeyi başarmak zorunda değilsin; her sorunun
çözümü sende değil. Sen de diğerlerinden farklı değilsin. Enerjinle, moralinle,
zaten taşıdığın yüklerinle, gidecek epey yolun var. Çünkü ne oluyor biliyor
musun; bir süre sonra insanlar seni takdir etse de, kıyamadıklarını söyleseler
de, bu naif (!) yaklaşımlar bi’ b…ka yaramıyor. Madalyan ve hastalıklarınla
başbaşa, hayatı sorgulamaya başlıyorsun. Nerede mi? Hastane koridorlarında,
uykunu aradığın akşamlarda, elin kolun kalkmadığında, hayata dair umutlarını
sorguladığında. Yapma. Sakın yapma.
taşıma. Sonradan ruhsal çöküntü yaratacak, sana “keşke” dedirtecek hiçbir şeye
soyunma. Rol çalma. Unutma; her kantar, belirli bir ağırlığa kadar tartar.
Fazlasını almak, kantarı yorar. Her şeyi başarmak zorunda değilsin; her sorunun
çözümü sende değil. Sen de diğerlerinden farklı değilsin. Enerjinle, moralinle,
zaten taşıdığın yüklerinle, gidecek epey yolun var. Çünkü ne oluyor biliyor
musun; bir süre sonra insanlar seni takdir etse de, kıyamadıklarını söyleseler
de, bu naif (!) yaklaşımlar bi’ b…ka yaramıyor. Madalyan ve hastalıklarınla
başbaşa, hayatı sorgulamaya başlıyorsun. Nerede mi? Hastane koridorlarında,
uykunu aradığın akşamlarda, elin kolun kalkmadığında, hayata dair umutlarını
sorguladığında. Yapma. Sakın yapma.
5) KENDİ ŞARKINI SÖYLE
Seninle dalga geçecek kimileri. Giydiğin
elbiseye, kahkahana, oturuşuna-kalkışına karışacaklar, sözüm ona “doğru”ya
çekecekler seni tüm iyi niyetleriyle (!). “Aman dans etme, beceremiyorsun”
diyenler çıkacak. Sesinin kötülüğünden dem vuracaklar. Susma. Kendi şarkını
söyle. Canın nerede, ne zaman, nasıl istiyorsa, öyle söyle. Hayatın, “senin
şarkın”. Notalar senin, kulak senin, ses senin. Ne istiyorsan, onu söyle. Kendi
şarkını yaz. Bağıra çağıra söylemeye başladığında, altında senin imzan olsun.
Kendi şarkısını yazamayanlar lâf atacaktır; gülümse.
elbiseye, kahkahana, oturuşuna-kalkışına karışacaklar, sözüm ona “doğru”ya
çekecekler seni tüm iyi niyetleriyle (!). “Aman dans etme, beceremiyorsun”
diyenler çıkacak. Sesinin kötülüğünden dem vuracaklar. Susma. Kendi şarkını
söyle. Canın nerede, ne zaman, nasıl istiyorsa, öyle söyle. Hayatın, “senin
şarkın”. Notalar senin, kulak senin, ses senin. Ne istiyorsan, onu söyle. Kendi
şarkını yaz. Bağıra çağıra söylemeye başladığında, altında senin imzan olsun.
Kendi şarkısını yazamayanlar lâf atacaktır; gülümse.
6) HAFIZANI DİRİ TUT.
Neydin sen? Neredeydin? Nereye gidiyordun? Nasıl
olacaktı? Neler yaşayacaktın? Sorularını sakın bırakma. Her sabah, kahveni
içerken listene göz at; neresindesin, n’apıyorsun? “Biz” olup bambaşka bir
maratona girmişken; “ben” bir yerlerde tıkanmış, arkadan nefes nefese, önündeki
kâfileye umutsuzca bakıyor olabilir mi?
olacaktı? Neler yaşayacaktın? Sorularını sakın bırakma. Her sabah, kahveni
içerken listene göz at; neresindesin, n’apıyorsun? “Biz” olup bambaşka bir
maratona girmişken; “ben” bir yerlerde tıkanmış, arkadan nefes nefese, önündeki
kâfileye umutsuzca bakıyor olabilir mi?
Sakın unutma. Başlangıç noktanı, başlangıç
sebebini; yürüdüğün yol ile teyit et.
sebebini; yürüdüğün yol ile teyit et.
7) KALBİNİ DİNLE
Ne olursa olsun, neye mâl olursa olsun, kalbini
dinle. Seni nereye götürürse götürsün, sana ne yaptırırsa yaptırsın, kalbini
dinle. Dibine kadar sev, sonuna kadar git, olmadıysa bambaşka bir yola git. Hattâ istiyorsan dur ama hep kendini, hep kalbini dinle. İnsanların
eğilimlerine, tepkilerine, eleştirilerine aldanıp, “onaylanan” yolu seçme. Kendi
yolundan git. Kalbinin yolundan.
dinle. Seni nereye götürürse götürsün, sana ne yaptırırsa yaptırsın, kalbini
dinle. Dibine kadar sev, sonuna kadar git, olmadıysa bambaşka bir yola git. Hattâ istiyorsan dur ama hep kendini, hep kalbini dinle. İnsanların
eğilimlerine, tepkilerine, eleştirilerine aldanıp, “onaylanan” yolu seçme. Kendi
yolundan git. Kalbinin yolundan.
8) VAZGEÇMEYİ BİL
Israr etme. Bittiyse, diretme. Serbest bırak
kendini de, yolundakileri de. Eğer kader diye bir şey varsa, elbet tecelli
edecek. Eğer “farklı” olacaksa bir şeyler; elbet o “yeni” de paşa paşa önüne
gelecek. Bırakmayı bil. Vazgeçmek=Özgürlük. Vazgeçmek=Yeni seçimlere ilerlemek.
Ve hiçbir seçim, geleceği “özünde” değiştirmeyecek: Özendiğin insanlar kadar
özgürsün, sürprizlerle dolusun, rengârenksin sen de.
kendini de, yolundakileri de. Eğer kader diye bir şey varsa, elbet tecelli
edecek. Eğer “farklı” olacaksa bir şeyler; elbet o “yeni” de paşa paşa önüne
gelecek. Bırakmayı bil. Vazgeçmek=Özgürlük. Vazgeçmek=Yeni seçimlere ilerlemek.
Ve hiçbir seçim, geleceği “özünde” değiştirmeyecek: Özendiğin insanlar kadar
özgürsün, sürprizlerle dolusun, rengârenksin sen de.
9) HERKES GİTTİĞİNDE, KALAN MANZARA SENİ
MUTLU ETSİN
MUTLU ETSİN
Kocan gidebilir. Çocuğun Allah’ın emri gidecek.
Annen, baban. Eninde sonunda yalnız kalacaksın. Cebinde ne varsa, kaderin o.
Hesapladın mı, neler birikmiş çıkınında? Ne kadar erken, o kadar iyi. Henüz
harekete geçmediysen, şimdi başla.
Annen, baban. Eninde sonunda yalnız kalacaksın. Cebinde ne varsa, kaderin o.
Hesapladın mı, neler birikmiş çıkınında? Ne kadar erken, o kadar iyi. Henüz
harekete geçmediysen, şimdi başla.
10) HER BAŞLANGIÇ İYİDİR
Seçimlerini yaparken, şartlara takılma. O
şartlar, bu ânın şartları ve senin bugüne kadarki tecrübelerinle geliştirdiğin
inançların. Hepsi bu. İçindeki o BAMBAŞKA SENle tanışmadın, onu keşfetmedin
daha. O SEN, seni hep mutlu edecek, yalnız bırakmayacak; emin ol. Kendine tutun.
Başlangıçlar insanı diri tutar. Bitişlere tutunursan, düşersin. İÇİNDEKİ SENe
şans ver. Seni utandırmayacağını göreceksin.
şartlar, bu ânın şartları ve senin bugüne kadarki tecrübelerinle geliştirdiğin
inançların. Hepsi bu. İçindeki o BAMBAŞKA SENle tanışmadın, onu keşfetmedin
daha. O SEN, seni hep mutlu edecek, yalnız bırakmayacak; emin ol. Kendine tutun.
Başlangıçlar insanı diri tutar. Bitişlere tutunursan, düşersin. İÇİNDEKİ SENe
şans ver. Seni utandırmayacağını göreceksin.
1 Yorum Var
Bloglar Yarışıyor ile siz de blogunuzla kazanmaya aday olun, promosyon ödüller kazanın. Sponsorlarımızın desteği ile bloglar arası etkinlik yarışmamızı düzenliyoruz. Siz de başvurun kazanan olun, farklı kategorilerde çok sayıda site ödüller için yarışıyor. Detaylı bilgiyi websitemizden öğrenebilirsiniz. İlginiz ve desteğiniz için teşekkürler!
Web: http://www.bloglaryarisiyor.net
Mail: [email protected]
Tel: +90212 330 9707