Biz kadınlar çok garip yaratıklarız, değil mi sevgili okur? Zaman zaman benim ve sizlerin de yazılarında ele aldığınız gibi sadece kadınlara özgü birçok davranışımız var ve bence bunlar eften püften herşeyi araştıran İsviçreli bilim adamlarınca oturup irdelenmeli… Bir kadın neden hemcinsleri için süslenir? Neden kaynanalık kılıcını damadına değil de gelinine çıkarır; yani oğlunu neden paylaşamaz? Kadınlar neden sürekli alışveriş yapar, yaparken neler hisseder? Bu gibi bir sürü davranışımız var yüzyıllardır gizemini koruyan 🙂 Bense bugün bunlara benzer bir garipliğimizi irdeleyeceğim: Kadınların ayrılık acısı neden uzuuuuuuuuuuuunnnn sürer?
Tecrübelerim henüz 24 yılla sınırla olduğu için genel olarak 14-24 yaş arası ergen tripleri üzerine genelleme yaparak başlayacağım işe. Her genç kız okuldan, dersaneden, mahalleden bir çocuğa aşık olur ve nedense hepimizin bir zamanlar aşık olduğu çocuk hep bulunduğu ortamın “en popüler” çocuğudur; elini sallasa ellisidir, etrafında biiir sürü kız vardır. Bizler gururlu, mağrur ama bir o kadar da güzel kızlar eninde sonunda o çocuğu elde edip birden Asmalı Konak’ın Bahar’ı ya da Topkağı’nın Mahidevran’ı kıvamına geliveririz ortamda. İlk başlarda güzel gider her şey; göz kamaştırırız etrafta. Brangelina bir, biz ikiyizdir!!! Ama gün gelir padişahımızın gözü bir Dicle’ye bir Hürrem’e kayar. Direniriz, tehditler ederiz, ağlarız ama olmaz. Büyük aşk biter!!!
Annelerimiz zamanında ya çıkma denen olay olmadığı için hiç ayrılık olmuyormuş ya da genç kız aşkını kalbine bir anda gömüyormuş. Ama artık teknoloji çıktı mertlik bozuldu sayın okur. Ben lisedeyken yeni yeni 5110’larımız, 3210’larımız vs vardı. Mesajlaşmak 2 kontördü; öyle ayrılık mesajlarını haybeye savuramıyorduk çünkü anne-babamız aylık 100 kontör yüklüyordu. Ayrılacaksan ay sonuna doğru ayrılacaktın, temiiz… İstediğin gibi savururdun 160 karaktere sığdırdığın mesajları… İlk başta salya sümük yazdığın “geri dön, seni köpekler gibi seviyorum” temalı mesajlar, cevap alamayınca “zaten seni hiç sevmemiştim oğlum”a dönüverirdi. Mesela hani benim yazdığım ilk romanı alan sonra da ayrılan sevgilim vardı ya(Bundan sonra kendisine Rıfkı diyeceğim), hah işte demiştim bu arkadaş beni terketmişti diye. Ayrı şehirlerdeyiz bi de, ben nasıl mutsuzum, ağlıyorum. Yemeden içmeden kesildim o derece. Neyse bu tarifsiz acıyı(!) yaşadığım günlerin birinde Kral TV’yi izliyordum. Mahsun Kırmızıgül’den Gül Senin Tenin adlı şarkının klibi dönüyordu. Ben Mahsun’u severim; bu şarkıyı da yıllardır severek dinlerim(Fettah Can’ındır sözü müziği :)) Buraya kadar sorun yok ama bundan sonra söyleyeceklerimi yaptığım için yıllardır utanırım. Bir yandan ağlarken bir yandan da aldım telefonu elime, Rıfkı’ya mesaj attım:
Gül senin tenin
Ben de güller içinde kafesteyim
Vatanın senin yanın
Ben de senin kölenim….
Evet ne deseniz haklısınız!! Bunu ilk defa dile getiriyorum ve inanın söyledim de kurtuldum. Yıllardır vicdanım beni rahat bırakmadı bu kekomançe ötesi mesajı gönderdiğim için… Abi ilk dizeyi anlarsın; tamam dersin, yedirirsin gururuna da; Vatanın senin yanın ben de senin kölenim ne lan!!! Hangi yüzyıldayız, cariye misin nörüyon!!!
Neyse yaptık bi eşşeklik, kabul ediyorum hatamı… Ama o muhteşem(!) mesaja Rfıkı’dan gelen cevabı görünce benden çok ona kızacaksınız bikerem!!! (hayal meyal hatırlıyorum ama genel olarak şöyleydi):
Bana böyle mesajlar atıp durma. Bitti!!!
Yaa sayın okur; ben yıllardır elit, entel, eğlenceli, havalı kişiliği bir kenara bırakarak Yıldız Tilbe’ye bağlamışım; adamın havası 1500… O mesajdan sonra sanırım bir daha hiç mesaj atmamıştım. Zaten Mahsun’dan sonra beni ancak Ümit Besen’den Nikah masasına oturdun işte/Dayanmaz ne zormuş böyle sevince/Sana mutluluklar sunup kardeşçe/At artık imzanı git bir an önce paklardı :)))
Sözün özü; biz kadınlar herşeyin aşırısını yaşıyoruz. Sevgiyi, üzüntüyü, heyecanı, aşkı, nefreti, kini herşeyi büyütüyoruz. Sevgilisinden ayrılan arkadaşımız için evde parti düzenliyoruz ve yine o adamı konuşuyoruz bütün gece.
Diyeceksiniz ki; Hamide yine bize çok yüklendin; biz de erkekleri terkediyoruz; onlar da ayrılık acısını yaşıyorlar hiç ondan bahsetmiyorsun. Evet haklısınız, onu sona sakladım. İşte size erkeklerin ayrılık acısını nasıl yaşadıklarına bir örnek:
Rıfkı: Nefaset’le ayrıldık ya abi, bitti. Hiç sevmemiş beni.
Macit: Amaaaan oluum, taktığın şeye bak! Ondan sana cacık olmazdı zaten, sana kız mı yok. Booooşvveeerrr! Hadi şerefe…
Rıfkı: Haklısın abi, şerefe.
:):):):):)
29 Yorum Var
hahahaha aayyy yine güldürdün beni 🙂 Ama tespitler süper 🙂
gül kız gül daha bende ne hikayeler var 🙂
ay kafam karıstı rıfkı kım ne mesajı :))) allah senı ne yapmasın ya bu saatte anlayamadım ben hahhahahhaa
bi daha oku bebek, oku ve neler yapmışım anla 😀
Haa haaa Hamidecim yazına çok güldüm:)) Beni eski günlere götürdün sms'in 2 kontür oluşu , Kral tv izlediğimiz zamanlar:))Biz bayanlar işte dediğin gibi her şeyin aşırısını yaşamayı seviyoruz:))
evet canım ama napalım biz böyleyiz yani :))
ahahaah bence her genç kızın böyle rıfkılık durumları olmuştur, ama senin tarzın, mahsuni yaklaşımların beni benden aldı şu an :))) en azından bir istiklal marşına, bir nihansın didedene gitmemiş olay, adam "bitti" demiş de bitmiş neyseki:P
ay evet ya dedim ümit besene bağlayacaktım fena ki ne fena!!
yaaaa yemin ederim öldüm gulmekten kızım yıne yardın geçirdin yahuuu!
ehhehee:))
ben de bı kere yanımda kankam var eski manitaya nasıl mesaj atmıstım :
don de aynaya bı bak arkanda 38 numara ayak izim var! puhahhaa
artık nasıl bı ruh halındeymısım allah bılır ee lıse yılları naparsın kardeş 160 karaktere anca sığıyor gercı rıfkı gıbı karaktersızlere 160 karakter bıle cok yaa 😀
senin mesajın da benden aşşa kalır yanı yokmuş allahım ne safmışııız 😀
puhaa hakıkaten yaaa maselef bıras genclık hallerı bole oluyo hamıscım:D
Hahaha şuan ofiste ekrana bakarak gülüyorum ve herkes bana bakıyo 😀 😀
soran olursa benim adımı ver 😀
Alem hanım hoş döndün sen yaaa.. Rıfkı şimdi çatlasın patlasınn :))
Yada gitsin nikah masasına otursun ama bence ne hali varsa görsün :D:D
allah bilir artık rıfkı şu an napıyor :DD
ben erkeklerin ayrılık kısmına bayıldım, olayı çok dramatize etmişler canım 4 cümle kuruyorlarsa etkilenmişlerdir belki de:)
tabi tabi bu seven adamın hali, bi de sevmeyeni var o fena 🙂
Çok güzel yazmıssın:)) çokta doğru ayrıca.
thanksss 🙂
hahah bula bula Rıfkı ismini mi buldun:) süper yaziii…parmaklarina saglik;)
ehem ehem reca efenim 😀
ben ayrıldığım her şeye ayrı ağlıyorum, annanem, teyzem, arkadaşım, okulum, yazlık, tatil.. her ayrılığa üzülme potansiyeline sahibim, adeta kendimi buldum yazında 😀
:D:D sana ithaf olsun o zaman bu yazı beybi :))
Ay Hamide'm, yine kopardın beni. Rıffkıı heee, bitti yazdı hee, aman o şimdi derdin yansın 🙂 Bi düşündüm de burnun düşse almayacağım bi tip olduğumdan benim yok işte böyle hikayelerim. Ben sana ağlarım, öbürüne ağlarım, öyle atlatırım 🙂
valla seninki iyi işte benim ne mesaj ne aşk ayrılık hikayelerim vaaaaarrrr komik ötesi safmışım gençken 🙂
Ay kız bu erkekler ne adi. Demekki bunlar bi benim başıma gelmemiş. Bunların fıtratı böle. Onlar terkeden biz kızlarsa onların peşindeymiş durumuna düşüoz. Bana adinin biri 404 bile demişti ay ne rezil etmişim kendimi değmezlere 😀
Saftirikliğimden, şu kalbimin masumluğundan utandım şimdi 😀
Ay çok kıroyum çok, bak lafa bak konu aşk olunca hala saçmasapan laflar çıkıo ağzımdan elimde diil. Kalbin masumluğuymuş 😀
haklısın anacım bizim suçumuz yok hep erkekler böyle yaptı bizi beee
Çok güldüm yaa ne çatlaksın kızım yaa 🙂
evet çatlak da denebilir 😀